Galatasaray Kulübü'nün haziran ayı olağan divan kurulu toplantısı, Galatasaray Lisesi'nde yapıldı. Başkan Adnan Polat ve yöneticilerin de katıldığı toplantıda, şampiyonluğunu ilan eden Kürek Takımı ile Sutopu Takımı'na teşekkür belgeleri verildi.
Toplantıda kulübün içinde bulunduğu borçlar ve geçtiğimiz sezon futbolda yaşanan başarısızlık değerlendirilirken, üyelerden Murat Ece, şubat ayı sonunda hesaplanan rakamlara göre 346 milyon TL borç olduğunu söyledi.
Divan Kurulu Üyesi Ayhan Yeğinsu ise, yaptığı konuşmada, "Galatasaray çatır çatır çatırdıyor. Duvara toslamamıza da çok az kaldı. Galatasaray'ın akıl kişileri bir araya gelsinler ve bu sistemi değiştirmek için çözüm bulalım. Borç şu, alacak şu kadar diye daha çok konuşuruz. Bu gidişat gidişat değildir" dedi.
"FENERBAHÇELİLEŞİYORUZ"
Yeğinsu, futbol takımının başarısızlığıyla ilgili olarak da Başkan Adnan Polat ve yönetimine yüklenerek, "Başkanımız futbol şubesinde bir takım değişiklikler olacağını söylüyordu ama hiçbirşey değişmedi. Demek ki biz geçen sene başarılı olmuşuz. Ligi 5. bitiren, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupasın'da elenen takım, demek ki bu takım değil. Bakıyoruz acele bir şekilde yeni bir hoca getirildi. Bu hocanın ne kadar başarılı olacağı benim için soru işareti. İki senede 4 tane hoca getirilip gönderilmiş. Gidenler bir daha getirilmiş ama başarı yok. Bundan sonra bizim oturup hem transfer hem de futbol konusunda çok iyi düşünerek kendi içimizden gelen gençlerle bir takım tedbirler almamız lazım. Yoksa kimse kusuruna bakmasın, Fenerbahçelileşiyoruz. Bundan sonra, bundan önceki başarıları yakalayacağımız konusunda endişelerim var. Bu başarılar nasıl kazanılmış bunlara bakalım ve bu konuda bir şeyler yapalım. Transferde Avrupa'da ahı gitmiş vahı kalmış oyuncuları getirmek çözüm değil. Gerekirse iki sene şampiyon olmayalım ama yeni koyduğumuz hedeflere doğru gidelim" ifadelerini kullandı.
Üyelerden Turgan Ece de şunları söyledi: "Sevgili başkan, 'Ben Bülent Korkmaz'ı kimseye yedirtmem' diyordu ama baktık ki Bülent Korkmaz gitmiş. Pazartesi sayın Yiğit Şardan, ciddi şekilde Bülent Korkmaz'ın üstünde duruyoruz derken, Haldun üstünel ve Adnan Polat, İspanya'da hoca arıyorlardı. Fatih Terim'e de başvuruldu, Avrupa'da bir çok antrenöre de başvuruldu, en sonunda bu teknik direktörle anlaşıldı. Niye biz başarısız bir sezon geçirdik? Bunun üstünde durmak lazım. Sayın başkanın danışmanı Feldkamp giderken, 'Florya'da dört teknik direktör var' dedi. Bir Bülent, iki Adnan Polat, üç Adnan Sezgin, dört Haldun Üstünel. Biz, bir sezon içinde dört tane de antrenör değiştirdik. Takımı şampiyon yapan antrenörü, Gerets'i gönderdik. istikrarı yakalamak için sık sık antrenör değiştirmemek lazım. istikrar ancak böyle olur ve futbolda başarı gelir.
Şimdi şöhretli bir antrenör geldi. Florya'da bahsedilen bu durum devam edecek mi? Futbol Şubesi yine çok başlı olarak mı idare edilecek? Eğer Futbol Şubesi böyle devam ederse, dünyanın en meşhur antrenörünü de getirseniz başarı elde edemezsiniz. Fatih Terim zamanında dört sene süt üste şampiyon olduk. Çünkü istikrar vardı.
Pilot takımları Beylerbeyi'nin de küme düştüğünü vurgulayan Turgan Ece, "Bizim Beylerbeyi diye bir takımız var. O da küme düştü. Geçen sene şampiyon olan antrenörü değiştirdik. Onu gönderdik yenisini getirdik, onu da yolladık başkasını getirdik. Yine olmadı. Peki bu kulüp ne olacak şimdi? Beylerbeyi alındığı zaman başkan Özhan Canaydın'a sordum, 'PAF takımında yaşı dolanları oraya göndereceğiz' dedi. Biz 10 tane çocuğumuzu oraya yolladık ama oynatılmadılar bile. Bu mevzu çok mühim bir mevzu. Eğer antrenör değişitirilecekse Galatasaraylı bir hocanın getirilmesi lazım. Bizim çocuklarımız oraya giderse ancak Galatasaraylı bir antrenörle başarılı olurlar" dedi.
"STAT ZAMANINDA BİTMEZSE ZARARIMIZ OLUR"
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat ise şöyle konuştu: "Tabii ki futbol takımının başarısız olması bütün herşeyi bir kenara atıyor. Futbol topununu çizgiyi geçmesi ya da geçmemesi, bir yönetimi başarılı ya da başarısız kılabiliyor. Bunun çok doğru olduğuna katılmıyorum. Burada yapılan eleştiriler bizi ne kızdırıyor ne de sinirlendiriyor. Bundan mutlaka feyz alarak çıkıyoruz.
Mali açıdan ortaya koyulan tablo çok moral bozucu. 205 milyon Dolar borç alacak farkı doğru ifade edilen bir rakam. Ancak daha önce hiç hesaplara alınmayan 50 milyon Dolar'lık bir fark, bundan sonra yazılsın diye ifade edildiği için çıktı ortaya. Bu borç vardı ama bu tablololarda yeralmıyordu. Bu da borca dahil edilince eskiye göre 150 milyon dolar şimdi 205 milyon dolar oldu. Galatasaray'ın mali sıkıntı içinde olduğu bir gerçek. Tabii ki bu bir senelik bir sıkıntı değil. Bu şartlar altında rekabet etmek ve kulübü yönetmek çok kolay olmuyor. Ciddi bir sıkıntının içinde mücadele ediyoruz. 2005 - 2006 sezonunda sözleşmeye bağlanmış sponsorluk gelirleri 29 milyon Dolar'mış. Bir sonraki sezon 37 milyon Dolar olmuş. 2007 - 2008 sezonunda 37.5 milyon dolara çıkmış. 2008 - 2009 döneminde yapılan bağlantılar 172 milyon Dolar. Tabii ki bunların 30 milyon Doları 5 seneyi de içeren bir anlaşma. Bu rakam ilerki yılları da kapsıyor. Galatasaray'ın gelirlerini arttırmak için yapılan bir çok çalışma var. Yeni stadla ilgili biz orada müdahiliz. Ancak yaptırım gücümüz çok fazla yok. Biz müteahhide sıkıntılı dönemlerinde yönetim olarak her türlü desteği verdik ve vermeye de devam edeceğiz. TOKİ'yi de hukuksal olarak zorlayan şeyler var. Bu stad zamanında bitmezse gelir kaybımız olacak. Bu stadın bitmemesi demek bizim giderleriminizin artacağı anlamına geliyor. Bizim beklentimiz, bir numaralı muhatabımız TOKİ'nin bu stadı zamanında bitirmesidir. 29 Haziran'da TOKİ'nin verdiği süre doluyor. Bütün temennimiz Eren Talu'nun gerekli finansmanı bulması ve inşaatı bitirmesidir. Bu gecikme bizlere zarar veriyor. Bizim 43 milyon Dolar'lık loca satışımız ve sözleşmelerimiz var. Yüzde 10 peşinat aldık ancak 43 milyon Dolar Galatasaray'ın kasasına girmiş değil. Bu ödemeler için bankalarla sözleşme yapılacak, biz daha sonra bankalardan tahsil edeceğiz. Toplam 148 locadan, 99 locanın anlaşmasını yapmış üzereyiz. Futbol takımı başarılı olsaydı daha da çok satabilirdik. Biz bu arada AİG'in elinde bulundurduğu hisseler için de pazarlık halindeyiz. Ancak stadın yapımı durunca, loca satışı ile de insanların kafasında endiyeler oluşmaya başladı. Biz önce şirketin birleşmesini sağlamalıyız. Ben açıkçası stadın geçikmemesi için sayın başbakanımızın bire bir talimat verdiğini duydum. O da bu stadın zamanında bitirilmesini istiyor. Eğer koskoca devlet de bitiremiyorsa, o zaman vay halimize derim."
"TÜNELİN UCU GÖZÜKÜYOR"
Riva'daki arazi ile ilgili olarak ise Polat, "Riva'da beklentimiz temmuz sonunda ruhsatı alabilmek. Eğer onu alırsak, o zaman bu arazi ticari olabilir. Artık Riva, kemikleri alınmış bonfile haline geldi. 1 Eylül'de temel atabilecek bir hale geliyor. Bunlara da çok emek veriliyor, bunları bilmeniz gerekiyor. Bu ruhsat harcı bile 5 milyon Dolar tutuyor. 830 tane villa yapılabilecek orada. Galatasaray hep sıkıntı içinde gidiyor ama tünelin ucu da hep gözükmekte" şeklinde konuştu.
Bu senenin en başarısız yılı olduğunu sözlerine ekleyen Polat, "Bunun da iç ve dış nedenleri var. Dış nedenlerden bir tanesi, geçen sene şampiyon olan takım hiç dinlenmeden Avrupa Şampiyonası'na gitti ve yine hiç dinlenmeden lige başladı. Geldikten sonra hepsi sakatlandı. Bu sakatlıklar bizim için ciddi handikap oldu. Sadece bizimkiler değil diğer milli oyuncular da kendi kulüplerinde sakatlandılar. Bayern, Milan, Juventus da şampiyon olamadı. Olamamalarının en büyük nedeni tıpkı bizim gibi milli takımlara en çok oyuncu veren takımlar olmaları" diye konuştu.
"KORKMAZ'A KAPIMIZ HER ZAMAN AÇIK"
Başkan Polat, teknik direktör konusuyla ilgili ise şunları söyledi: "Biz Galatasaray'ın başına bir teknik direktörü gerekli istihbaratı yaparak getiriyoruz. Dünyanın en iyi hocasını ve oyuncularını da getirseniz şampiyonluğun garantisi yok. Maalesef geçen yılki seçimimiz Galatasaray'ın kimyasına uymadı. Yönetimsel hatalarımız oldu. Kesinlikle almamız gereken dersler var. Stadımız da kapandı, sakatlıklar da oldu. Beşiktaş maçında oynatacak sağ bek koyamıyoruz, Federasyon sağ bek oynayacak oyuncumuzu 18 Yaş Altı Milli Takımı'na çağırdı. Bizim Federasyon'la kavga etmek gibi bir niyetimiz de yoktur. Ama federasyon herkese eşit durup futbolu iyi yönetmeli. Bizim talebimiz bu. Bunu istiyoruz. Dilerim ki, başında genç bir arkadaşımızın bulunduğu Federasyon da tecrübe kazanmıştır ve inşallah gelecek sezon iyi bir yönetim gösterir. Bizi dinlemek ve telkinlerimizi dikkate almak zorundalar, biz bunu istiyoruz. Sezonun bu şekilde bitmesi nedeniyle Bülent Korkmaz'ı da değerlendirmeye almamıza neden oldu. Gel dedik geldi ama 4 hafta sonra istifasını verdi. Bana olan güveninizde bir eksilme olursa, istifayı yürürlüğe koyun diye onurlu bir davranış gösterdi. Benim bütün isteğim onun başarılı olması ve devam etmesi. Ama hayatın gerçeklerinde de tecrübe denen bir olay var. İnşallah gerekli tecrübeyi kazanır ve geri gelir. Ona Galatasaray'ın kapısı her zaman açıktır."
10.06.2009
Kaynak : DHA