Microsoft ve Max Planck Enstitüsü’nün yaptığı çalışmanın sonuçları tartışma yarattı.
Microsoft’tan Saikat Guha ile Max Planck Enstitüsü’nden Bin Cheng ve Paul Francis’in internet reklamcılığı üzerine yaptığı çalışmalar kapsamında Facebook da incelemeye alındı.
Facebook’ta 6 tane sahte hesap açan ekip, bunlardan 4 tanesini karşı cinsle ilgilenen normal kullanıcılar olarak tanımlarken diğer iki hesaptan birisini eşcinsel bir erkek diğerini de lezbiyen bir kadın olarak tanımladı.
Yaş ve yaşadığı şehir gibi diğer gerekli bilgiler ise bütün kullanıcılar için aynı olarak belirlendi.
Facebook’un bu kullanıcılara gösterdiği reklamları gözlemlemeye başlayan ekip, eşcinsel hesaplara gösterilen reklamlarda farklılıklar gördü. Aslında bunda bir gariplik yok. Facebook profilinde eşcinsel olduğunu açıkça belirten kişilere gösterilen reklamların arasında gay barlar gibi eşcinsellere yönelik içerik bulunması gayet normal.
Rapora göre buradaki sorun, bu reklamlara tıklandığında kullanıcının kimlik bilgilerinin ve cinsel tercihinin reklam verenlere iletilmesi. Yani cinsel tercihini eşcinsel olarak giren ama bu bilgiyi gizlilik ayarlarından herkesin göremeyeceği şekilde ayarlayan bir kişi de hem kimliği hem de cinsel tercihi ile açığa çıkmış oluyor. Çünkü sadece eşcinsellere gösterilen bir reklama tıklamış oluyor.
Facebook’un güvenlik ayarlarıyla ilgili açık bulmaya çalışanların biraz zorlama yollara başvurdukları akıllara gelmeye başladı. Eşcinsel olduğunu çekinmeden Facebook profiline yazan bir kişinin yukarıdakine benzer durumlardan da rahatsızlık duymayacağını düşünüyoruz.
Kişisel bilgilerin kullanıcılara haber verilmeden reklam verenlerle paylaşılması ise eşcinsel olsun olmasın herkesi ilgilendiren bir durum.
Gizlilik ihlallerinden şikayet edenlerin, Facebook’un bir sosyal paylaşım sitesi olduğunu hatırlayarak başkalarının bilmesini istemediği bilgilerini profillerine girmemeleri yeterli.