KUŞ BAKIŞI
Bir kral iki askerini alış veriş yapmaları için kaleden dışarı gönderir. İkisinin de eline 24' er altın verir ve "Bunları çok iyi değerlendirin, size söylediğim işlerde kullanın, sakın boşa harcamayın" der.
İki arkadaş yola çıkarlar. Gidecekleri yere varırlar. Vardıkları yer göz alıcı bir güzellikte görünür onlara. Her tarafta insanlar alışveriş yapmakta, güzel ve çeşitli yiyecekler, kıyafetler satılmakta; insanların kimi neşe içinde kimi de mutsuz; ama alabildiğince canlı bir yaşam sürmektedirler.
Askerlerden biri, kralın izin verdiği ölçüde bu güzelliklerden yararlanır eğlenir, bu arada kralın söylediklerini de hiç unutmaz. Onun istediklerini almak için 24 altının bir akısmını harcar, bir kısmını da yol parası için ayırır. Diğer asker ise gördüklerinden başı döner, kralın söylediklerini unutan bu asker eğlenceden başını alamaz, gününü gün eder, hatırına da kralı hiç getirmez. Nasıl olsa param çok, kaleden uzaktayım diyerek etrafında gördüğü güzelliklerden ölçüsüzce yararlanmak için altınların çok önemli bir kısmını harcar. Diğer asker parasını,ölçüsüzce harcayanı uyarır: "Kralımız bizi buraya bu işler için değil alışveriş için gönderdi, eğlenmeye harcayacağımız zamanı ve parayı da söyledi, yapmamız gerekenleri bir bir anlattı, verdiği paranın hesabını soracağını söyledi hatırlasana... Bak paran da az kalmış, bari onu harcama da yol parası olarak kullan" der; ama dinletemez. Adam beş parasız kalır. Kaleye dönme zamanı da gelir çatar. Parasını kralın verdiği gibi harcayan asker, rahat ve huzurlu bir şekilde kaleye varır ve kral tarafından ödüllendirilir. Diğeri ise yolda bin bir türlü eziyet çeker. Aç ve susuz bir şekilde çölleri dağları ve denizleri aşar. Saraya perişan bir şekilde, dilenci kılığında gelir. Altınların hesabını veremediğinden kral tarafından cezalandırılır.
Bir günümüz 24 altın değerinde bir servettir. Onu verimli kullanmak, bir plan doğrultusunda değerlendirmek en kazançlı yoldur. Bize verilen bu 24 saat en iyi kullanırsak hedeflerimiz karşımıza güzel bir ödül olarak çıkar. Böylece idealimizdeki okulda okuma şansını yakalarız. Zamanımızı eğer bizden istenildiği gibi değil de, kafamıza göre rasgele harcarsak; sınavlarda başarısız olmak bizim için en büyük ceza olacaktır.
Zaman tekrar kazanılmayan tek servettir; iyi değerlendirilirse meyveleri karşımıza ödül olarak çık