Hasan ŞAŞ

2002 Dünya Kupası'nda yıldızı parlayan fakat yurtdışından gelen tekliflere rağmen Galatasaray'da kalan Hasan'ın hikayesi...

O, Türk futbolunun yıldızlarından biri..

O, 2002 Dünya Kupası Finalleri'ne damgasını vuran bir isim..

O, Afrika, Güney Amerika, Avustralya dahil dünyanın hemen hemen her ülkesinde en çok tanınan Türk futbolcusu..

O, Galatasaray forması altında oynadığı maçlarda, hırsı, asabi hali, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile dikkati çeken bir futbolcu..

O'nun adı Hasan Şaş..

O'nun her yaptığı da olay, attığı her adım da ve oynadığı futbolda..

Ancak onun bilinmeyen bir olayı daha var.

O da 2002 senesinin Temmuz ayında İngiltere'nin ünlü kulübü Liverpool'un kapısından neden geri döndüğü..

Gelin biz şimdi sizi o günlere götürelim:

Japonya ile Güney Kore'nin ortaklaşa düzenledikleri 2002 Dünya Kupası'nda ortaya koyduğu muhteşem futbolla Milli Takımın 3'üncü olmasında en büyük paylardan birine sahip olan Hasan Şaş'ın peşine Avrupa'nın ünlü kulüpleri düşer..

Bunlardan en isteklisi ise Liverpool'dur..

Ünlü İngiliz ekibinin o tarihteki teknik direktörü Gerard Houlier, Hasan Şaş'ın mutlaka transfer edilmesini ister..

Hasan'ın o sezon sonu Galatasaray'la olan sözleşmesi sona ermiş ve bonservisi elindedir..

Ve Sarı-Kırmızılı futbolcu da Liverpool'a transferine sıcak bakmaktadır..

Gerard Houlier'in bizzat ilgilendiği transfer için Hasan'a haftalık olarak ödenecek para bile bellidir;

Tam 75 bin pound. Yani bugünün rakamı ile 188 bin YTL.. Bunu aylığa vurursanız da 750 bin YTL. Hele hele bir de yıllık olarak düşünürseniz of anam of..

Hasan Şaş'ın Liverpool ile olan transfer görüşmelerini ise menaceri Hakan Azman yürütmektedir..

Galatasaraylı oyuncu İngiltere için gün sayarken beklenmedik gelişmeler ortaya çıkmaya başlar..

Ve 10 günlük bir süre içinde Hasan'ın Liverpool macerası sona erer..

Bunun da sebebi sonradan ortaya çıkar..

İngiliz kulübünün Fransız teknik direktörü Gerard Houlier Hasan'a aynen şunları söyler;

''Seni takımımda görmeyi çok istiyordum ama menacerin olan o Türk bizden tam 1 milyon Euro komisyon istedi. Bizim kulüpte böyle bir şey kabul edilemez...''

Hasan Şaş çaresizdir. Teknik Direktör Fatih Terim o sezon yeniden Galatasaray'ın başına geçmiştir. Kaldı ki Hasan'la

Terim Adanalı'dır. İşin içine hemşericilik duyguları girer ve milli yıldız Galatasaray'da kalır..

Hasan Liverpool işinin bozulmasından sonra bir gün menacer Hakan Azman'la karşılaşır ve ona sitem eder:

''Arkadaş ne vardı 1 milyon Euro komisyon isteyecek. Zaten ben 5 yıllık imza atacaktım. Her sene benden 100 bin Euro alsan sırtımdan 500 bin Euro kazanırdın..''

Hasan Şaş'ın sahadaki sinirli hali de Liverpool'a gerçekleşmeyen bu transfer olayı sonrası gittikçe artar..

Ve o 2007'nin Kasım ayında kırmızı kart gördüğü Büyükşehir Belediye maçı sonrası yaptığı ''Futbolu bırakıyorum'' açıklamasına kadar gider iş..

Sonra başta takım arkadaşları olmak üzere yöneticiler devreye girer ve Hasan'ı bu kararından vazgeçirir.

Ondan sonra da sakatlık belası yakasına yapışır Hasan'ın.. ve aylardır sahalardan uzak kalır..

Hasan Şaş şimdi bir yandan Galatasaray formasına kavuşacağı günü iple çekerken bir yandan da eski günleri anıyor ve hemen ekliyor:

''2002'de Liverpool'a gitmemekle hayatımın hatasını yaptım.. Yabancı dil bilmemek beni yaktı. Eğer İngilizce bilsem o tarihte benim etrafımda dönen dolapları bilecek kendi işimi kendim bitirecektim. Ben nereden bileyim adamın komisyonlar falan istediğini.. Bütün gün Tuncay'la, Emre ile konuşuyorum. İngiltere'ye gittiklerine o kadar memnunlar ki. Tuncay, ''Burada beni daha çok seviyorlar'' diyor. Emre de ''Kardeşim kafam çok rahat. Gidiyorum bankaya her hafta takır takır paramı alıyorum. Türkiye'ye neden döneyim ki'' diye konuşuyor.. Siz hiç Newcastle'nin maç kazandığını duydunuz mu?. Ama kimse bir şey demiyor. Her maçlarını da 40 bin kişiye oynuyorlar..''

''Peki yurt dışından hala teklif var mı?'' diyoruz Hasan'a..

Hemen cevabını veriyor;

''Olmaz olur mu?. Tabii ki var. Ama burada kazandığımdan daha azını ya da aynısını veriyorlar. Neden gideyim ki. Eşimin işi burada. Çocuğum da daha küçük. Onları burada bırakıp gitsem olmaz. Onları da yanımda götürsem hiç olmaz. Ben hatayı 2002 senesinde Liverpool'a gitmemekle yaptım. Onun da cezasını çektim. Başımı 6 yıldır taşlara vuruyorum..''