Google arama motoru

Arama Motoru Optimizasyonu, İngilizce adıyla Search Engine Optimisation (SEO), kullanıcılar her ne kadar bunun farkında olmasa da web sitesi yayıncıları tarafından sıkça kullanılan yöntemlerin en başında geleni. SEO’nun temel amacı Google ve bunun benzeri arama motorlarında belirlenen kelimelerde arama sonuçlarında üst sıralarda gözükmektir. Günümüzde web sitelerinin, çeşitli meslek gruplarının ve reklamcıların sıkça başvurduğu yöntemlerden biri olan SEO hakkında daha detaylı bilgi almak için seoteknikleri.com sitesinin de yöneticisi olan SEO Uzmanı Yiğit Konur ile konuştuk.

SEO ilk olarak nerede, hangi tarihlerde ortaya çıktı?

Kimi kaynaklar SEO’nun 1995 yılının başlarında ABD’de ortaya çıktığını ileri sürüyor. Bazı otoriteler tarafından tam olarak arama motoru optimizasyonu sayılmasa da, web sitesi sahipleri Yahoo’nun listeleme servisinin alfabetik sıralama yaptığını göz önüne alarak ilanların önüne “AAA” , “A#1” gibi anlamsız ön ekler koyarak üst sıralarda yer almaya çalıştılar ve bunda kısa süreli de olsa başarı sağladılar. Sonrasında 1996 yılında herkes tarafından ilk arama motoru optimizasyonu olarak kabul edilen hamle yapıldı, yine dönemin popüler arama motoru olan Yahoo’nun web sitelerinin içeriklerini tuttuğu veri tabanının sıralamaları basit bir şekilde kelimelerin çoğunluğuna ve ilgisine göre çekiyor olması sebebiyle, sayfasına binlerce keyword ekleyen dönemin ilk arama motoru optimizasyoncuları belki tarihe geçtiklerini bilmeseler de üst sıralarda yer alıp binlerce ziyaretçiye kısa sürede ulaştılar. Ancak bu alanda yapılmış ciddi çalışmalara 1998–1999 yılında ulaşıyoruz. Türkiye’de ilk SEO çalışmaları 2000’li yılların başında yapılmış ancak ticari olarak pazarlanması 2002 yılını bulmuştu.

Daha çok hangi sektörler arama motoru optimizasyonuna ihtiyaç duyuyor?

Hemen hemen tüm sektörler diyebiliriz. Öncelikli olarak e-ticaret siteleri bu alanda ihtiyaç sahipleri olarak biliniyor. Ürünlerini internet üzerinden pazarlamak için hedef kitle arayan pek çok proje yöneticisi, ziyaretçi ihtiyaçlarını SEO'yu kullanarak gideriyor. Her şeyden önce SEO'nun getirdiği ziyaretçi çokluğundan öte, sağlanan ziyaretçilerin site içeriği ile yüzde yüz uyumlu bir kitle sağlaması büyük avantaj sağlıyor. Örneklemek gerekirse; "İngilizce kursu" arayan bir kişi Google'da "İngilizce kursu" diye aradığında, bu kelime için SEO hizmeti almış firmaya ulaşıyor. Böylece web sitelerinde yayımlanan diğer reklamlara nazaran çok daha iyi satış dönüşümleri sağlanıyor.

Buna ek olarak internet üzerinden satış yapma hedefinde olmayan pek çok firmanın sadece prestij edinmek ve marka bilinirliği sağlamak amacıyla SEO uzmanları aradıklarını görüyoruz. Genellikle müşterilerimi ve bana ulaşan kişileri; danışmanlık şirketleri, diş doktorları, güzellik salonları, mimarlar, oto tamir işletmeleri, tesisatçılar, kuyumcular, ilaçlama firmaları, bankacılar, fotoğrafçılar, psikiyatristler, otel ve restorant/bar sahipleri, bilgisayar teknik destek/onarım firmaları, müteahitler ve spor salonlarını örnek olarak gösterebilirim.

Arama motorları şu an internet sitelerinin sıralamalarını ne şekilde belirliyorlar?

Genel olarak yapılacak işlemleri ikiye ayırıyoruz. Bunlar teknik olarak site-içi SEO ve site-dışı SEO olarak ayrılıyorlar. Site-içi SEO işlemlerini web sitelerinin, arama motorlarının site içerisinde dikkat ettikleri bazı spesifik faktörlere göre yeniden düzenlenmesi olarak adlandırabilirim. Site-dışı SEO da genel olarak Google’ın yarattığı PageRank algoritmasına dayanıyor. ABD’de bulunan Stanford Üniversitesi’nde 1998 yılında üretilen bu algoritma çok uzun süreler Google’ın sıralamada kullandığı temel algoritma olarak belirlendi. Temelde webin demokrasi sistemini yaratmak isteyen Google’ın PageRank algoritması şu şekilde işliyor:

Örneğin benim bir web sitem var ve bu web sitesinden başka bir siteye link yani bağlantı veriyorum. O halde Google’ın temel düşüncesi şu oluyor; “link verilen site, iyi olsa gerek ki bu siteden link alıyor”. Temel mantık bu şekilde oluşuyor. Bu sebeple site-dışı SEO için çalışma yapmak isteyen kişiler, bloglara yorumlar giriyor veya web sitelerini dizinlere ekliyorlar. Bu yöntem ile kazandıkları linkleri Google taradıkça üst sıralarda yer alıyorlar. Bu mantıkla çok link alan siteleri Google basit bir karne mantığı ile 10 üzerinden değerlendiriyor ve buna PageRank değeri deniliyor. Karne notu yani PageRank değeri yüksek olan sitelerden alınan linkler çok daha değerli oluyorlar. Bu kompleks algoritmaları ancak bu kadar basit bir dille anlatabilirdim.

SEO’nun şu an internette kullanım durumu nedir?

İnternette SEO’nun bilinirliği çok fazla, ancak ne yazık ki Türkiye’de bu bilinirlik yurt dışındakinin yarısı kadar bile değil. 2010 yılı itibariyle artık SEO bir sır değil, internette çok fazla sayıda kaynak bulabilirsiniz. Dilerseniz Google’a SEO yazarak arama yapabilir ve bu alanda başarılı web sitelerine ulaşabilirsiniz. Hâlihazırda SEO alanında başarılı olan web bloglarının SEO kelimesinde de üst sıralarda yer alması gerektiği mantığından yola çıkarak kaliteli kaynaklara kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Sitesine SEO yapmak isteyen birisi bunu kendisi de yapabilir mi? Bir kişinin kendi başına yaptığı SEO işlemi ile bir uzmanın yaptığı arasındaki farklar neler?
Elbette kendi web sitenizin SEO’sunu kendi başınıza yapabilirsiniz. Bir önceki soruda da belirttiğim üzere pek çok kaynak mevcut fakat profesyonel bir destek her zaman çok daha yararlı olacaktır. Bu bloglarda paylaşılmayan onlarca bilgi mevcut. SEO danışmanları, genellikle müşterilerine hizmet verirken kullandıkları bu ipuçlarını bloglarında paylaşmaktan biraz çekiniyorlar.

Buna ek olarak Google’ın web sitelerine SEO yapanlardan pek hoşlandığı söylenemez. Kendi algoritmalarının bu denli kullanılmasından rahatsız olan Google, şayet SEO konusunda yanlış hamleler yapıp kendinizi açığa vermeniz durumunda web sitesini Sandbox adı verilen filtreye sokuyor ve web sitesinin hemen hemen tüm arama motoru trafiğini engelliyor. Bu noktada bir uzmandan destek alıyor olmanız Sandbox riskini minimuma indirmeniz anlamına geliyor.

SEO konusunda bir uzman ile çalışırken maliyet nasıl belirleniyor?

SEO işlemleri ucu çok açık bir maliyetlendirme tablosuna sahip. Genellikle anahtar kelimenin arama hacmine ve piyasadaki SEO rekabetine göre değişen bu ücretler, aylık 500 TL ile 5.000 TL arası bir rakama yayılabiliyor. Bu yönüyle SEO danışmanlığı günümüzün popüler mesleklerinden biri haline geldi diyebilirim. Tabii ki her işi iyi ve kötü yapanlar olabildiği gibi bu piyasada da henüz yeterince bilgi altyapısına ve iş tecrübesine sahip olmadan girişim yapan bazı hevesli genç arkadaşlar var. Dönem dönem buralarda müşterilerin çok sıkıntı yaşadığının duyumunu alıyoruz. Bu sebepten ötürü alanında uzman olan kişilerin yetkinliğini, referanslarına ve kendi sitelerinin arama motorlarındaki konumuna göre değerlendirebilirsiniz.